“Yapay Zekâ Üzerine Yarının Denklemi” buluşmasında teknoloji, etik ve insan faktörü tartışıldı
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), 30. kuruluş yılını 7 Kasım’da “Yapay Zekâ Üzerine Yarının Denklemi” temalı özel bir etkinlikle kutladı. İş dünyası, akademi ve teknoloji ekosisteminin önde gelen isimlerini bir araya getiren etkinlikte, dijitalleşme, yapay zekâ, veri politikaları ve etik konuları derinlemesine ele alındı. Etkinlik, TBV’nin Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecine katkılarını, yapay zekâ alanındaki önceliklerini ve geleceğe yönelik vizyonunu bir kez daha ortaya koydu.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren TBV Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı, vakfın 30 yıllık yolculuğunu özetleyerek Türkiye’nin dijital dönüşümündeki önemli kilometre taşlarını paylaştı. Eczacıbaşı konuşmasında, teknolojinin insanla birlikte evrilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Yapay zekâ, yarının denklemini bizim yerimize çözmek için değil, yarını nasıl planlamamız gerektiğini yeniden düşünmemiz için bir fırsat sunuyor. Bugün algoritmalar ve verilerle şekillenen bu yeni dönem, insana hem daha fazlasını üretebilmeyi hem de ürettiğinin anlamını sorgulamayı hatırlatıyor. Gerçek ilerleme, insanı teknolojiden ayırmakta değil, aralarında yeni bir denge kurmakla mümkün. Eğer bu değişimi endişeyle değil merakla, rekabetle değil iş birliğiyle karşılarsak; yarının denklemi sadece teknolojinin değil, insanlığın da ortak hikâyesi olabilir.”
Etkinliğin öne çıkan konuşmacılarından biri olan DIGITALEUROPE Genel Direktörü Cecilia Bonefeld-Dahl, Avrupa’nın dijital dönüşüm politikalarını ve yapay zekâ alanındaki düzenlemelerini ele aldı. Türkiye’nin dijital girişimcilik ekosistemine ve yenilikçi potansiyeline dikkat çekerek, “Avrupa ve Türkiye, teknolojiyi insanları güçlendirmek, sektörleri geliştirmek ve savunma direncini artırmak için doğal teknoloji müttefikleridir. Gelişmiş dijital girişimcilik kültürüne sahip olan Türkiye, güvenilir ve yenilikçi bir geleceği inşa etmek için eşsiz bir fırsatın eşiğinde. Ortak yatırımları artırarak ve inovasyona elverişli ortamları teşvik ederek dijital dönüşümü her iki bölgede de rekabetçiliğin ve sürdürülebilir büyümenin temel taşı haline getirebiliriz.” dedi.
Etkinlikte dikkat çeken bir diğer konuşmacı ise New York Times Bestseller “Empire of Al” kitabının yazarı ve TIME100 AI listesinde yer alan gazeteci Karen Hao oldu. Hao, yapay zekânın küresel etkileri, etik boyutları ve toplumsal sonuçlarına odaklandı. Konuşmasında, yapay zekâ sistemlerinin yüksek kaynak ve veri kullanımına dikkat çekerek, “Yapay zekâ bu kadar kaynak, veri ve ölçek gerektirmiyor; bu bir tercih. Bu sistemleri kim kurarsa, onların değerleriyle şekilleniyor. Bizler bu tercihleri sorgulamaya başladığımızda teknoloji imparatorlukları çatırdamaya başlayacak. Böylesine büyük bir belirsizlik döneminde, tarihin doğru tarafında olduğumuzu bilmenin olağanüstü bir gücü var. Tarihin akışını değiştirme potansiyeline sahibiz.” ifadelerini kullandı.
Programın sonunda gerçekleştirilen “Yapay Zekâ Üzerine Yarının Denklemi” başlıklı panelde, Faruk Eczacıbaşı, Karen Hao ve Cecilia Bonefeld-Dahl, yapay zekânın geleceğini teknoloji, etik ve insan faktörü çerçevesinde değerlendirdi. Panelde öne çıkan konular arasında etik standartların geliştirilmesi, veri güvenliği, insan merkezli tasarım anlayışı ve küresel dijital politika iş birlikleri yer aldı.
Türkiye Bilişim Vakfı, 1995 yılından bu yana Türkiye’nin dijitalleşme sürecine katkı sunan öncü bir kuruluş olarak, 30. yıl etkinliğiyle yalnızca geçmiş başarılarını değil, aynı zamanda etik, sürdürülebilir ve insan odaklı dijital geleceğe dair vizyonunu da paylaştı. TBV, önümüzdeki dönemde yapay zekâ, dijital etik ve veri yönetimi alanlarında çalışmalarını derinleştirerek, Türkiye’nin dijital ekonomideki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.